15 Şubat 2012 Çarşamba

SiYAH OLAN VENÜS MÜ ASLINDA.....

Bu ara Fransız filmlerine takmış (uzun bir aradan sonra tekrar) durumdayım. Aslında aradığım şey “Koku” tarzında bir filmdi. Fakat karşıma siyah Venüs çıktı. Konusu, gerçek bir hikayeden alınmış olması ve imdb puanı (6,7 aslında yüksek değil ama hatırı sayılır) sayesinde izlemeye karar verdim. Pişman mıyım? Hayır. Beğendim mi? Hayır. Nötr kaldım filme karşı. Güney Afrikalı “hilkat garibesi” denilecek kadar farklı bir fiziğe sahip kadının acılarla dolu Avrupa macerası diyelim filme kısaca. Sirkte sergileniyor, cinsel obje hatta fahişe oluyor. Ve en sonunda tabiri caizse kobay olup bilimin “hizmetine” giriyor. Ben aslında rahatsız edici filmleri seviyorum. Sinemanın rahatsız ederek farkındalık yaratma yönünün en önemli misyonu olduğuna inanıyorum hatta. Fakat bu film onu tam anlamıyla gerçekleştiriyor mu şüphelerim var. Tabiî ki “Freaks” gibi bir başyapıt(bana göre tabiî ki) beklemiyoruz fakat filmi ayakta tutmak adına yapılan tercihler yanlış bence.  Film aslında durağan olmayan bir konuya sahip. Yönetmenin elinde çok malzeme var filmi sürekli çekici kılmak için. Fakat yönetmen bu çeşitliliği kullanmak yerine cinsellik üzerine gitmeyi tercih ediyor. Bu da beni rahatsız ediyor. Ortada dolaşan o kadar çıplak kadın görmesekte biz o  gurubun sapkılığını anlardık sayın yönetmen. Yani film bir tık öteye gitse +18 olacak çok rahat. Ben köleleştirilmiş ilginç bir kadının ilginç hikayesini izlemek istiyorum halbuki.
Filmin en çekici yanı sonundaki ufak sürpriz oldu. Gerçi sürpriz bile denir mi bilmiyorum ama zekice diyelim. Kullanılan mekanlar, kostümler mükemmel. Fransızlar bu işi iyi yapıyor. Özellikle mahkeme sahnesi çok ilgimi çekti bu anlamda.
Filmde  Hendrick Caezar’ı canlandıran Andre Jacobs favori oyuncum oldu. Eee tabi Ana karakter Sarah’ı canlandıran Yahima Torres’ in hakkını da yemeyelim. İyi seyirler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder